Tarihi 22 Eylül 2018

Yeni paketin özeti: Gerçekçi kararlılık

BÜYÜYEN Türkiye'nin önünü türlü oyunlarla, türlü operasyonlarla kesmeye çalışanlara en güçlü cevap;
Perşembe günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan yeni ekonomi programı ile verildi. Ekonominin 3 yıllık yol haritası olarak da adlandırabileceğimiz bu program; dengenin ve disiplinin dikkate alındığı ve büyümenin sürdürülebilir hale getirilmesinin hedeflendiği detaylar içeriyor. Programın geneline baktığınızda, gerçekçi tespitleri ve hedefleri görebilirsiniz.
Esasen, Orta Vadeli Programların artık yasak savma cinsinden yeknesaklaştığı bir ortamda, Perşembe günü açıklanan programın son derece titiz ve makro hedefler arası ilişkilerin eksiksiz kurularak ortaya konduğu belli. Benim dikkatimi çeken bir başka nokta; genelde 5 yıl olarak belirlenen Kalkınma Programlarının, 3 yıllık yapılması. Stratejik Planların doğru zamanının 3 yıl olduğu, dünya genelinde genel kabul gören bir gerçek.
Paketin tamamıyla ilgili iktisatçı ve ekonomi uzmanlarının yaptığı ve yapacağı değerlendirme daha gerçekçi olacak muhakkak ama ben; daha çok uygulanabilirliği üzerinden birkaç kelam daha etmek isterim. Benim ve genel olarak yapılan yorumlarda en fazla dikkat edilen ve beğenilen bölüm; kamuda öngörülen tasarruf hedefleri. 2019'da 60 milyar liralık tasarruf, 16 milyar liralık gelir arttırıcı önlemler alınması ve tasarrufun yaklaşık 31 milyar lirasının yatırımlardan sağlanacak olması; çok doğru olmasının yanı sıra teşvik edici.
Özel sektör işletmeleri başta olmak üzere, aslında 81 milyon Türk vatandaşı için de özendiren bir adım olduğunu söylemeliyim.
Sözün özü; Denge-disiplin-gerçekçilik üzerine son derece titiz bir çalışmayla oluşturulmuş ekonomideki yeni yol haritası; geniş bir tabanda da destek bularak; sonuca ulaşma noktasındaki kararlılık ile; Türkiye üzerine yeni operasyonlar oynamak isteyenlerin bir kez daha üzüleceği sonuçlarla tamamlanacak...

Topal örnek misali
MART 2019 tarihi, bütün siyaset için önemli elbet ama en çok da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için bir anlamda varlık veya yokluk sınavı olacak. 9 yıllık Genel Başkanlığı sürecinde girdiği 9 seçimi de kaybeden Kılıçdaroğlu'nun 10. seçimde ne yapacağı belli olacak. Yerel seçimler öncesinde bir sınavı daha var Kılıçdaroğlu'nun; Belediye Başkan adaylarının onaylanması gereken Parti Meclisi (PM) toplantısında nasıl bir sonuç çıkacağı. Son kurultayda, kendi seçtiği adaylardan oluşan PM'de durum pek kolay görünmüyor çünkü. CHP'nin son PM toplantısında, daha önce disiplin soruşturmasıyla partiden atılan Aydın'daki bazı partililerin affedilmesi, bizzat Kemal bey tarafından gündeme alındı.
Kılıçdaroğlu'nun imzasıyla PM gündemine alınan af talebi için yapılan oylamanın sonucu, bir Genel başkan için pek de iç açıcı değil: Oylamada 18 üye Kemal Bey'in talebi için evet oyu kullanırken 19 üye; Hayır dedi!
Yani; Kılıçdaroğlu'nun talebi reddedildi!
Bir süre önce de milletvekili Gürsel Erol'un disipline gönderilmesini istediği PM'de, bu kararın çıkması kılpayı gerçekleşmişti hatırlar iseniz. Ayrıca; partinin önceki dönemine ait hesaplarının ibrasıyla ilgili oylamada, Genel Merkez'in sunduğu rapor PM'den oybirliği ile değil, ancak oy çokluğu ile geçebildi. Şimdi bütün bu somut olaylar ortada dururken, CHP lideri belki de en zor sınavlarından birini daha verecek. CHP tüzüğüne göre; belediye başkan adayları listesinin PM'den onay alması gerekiyor, aksi takdirde geçerli değil.
İşte bu yüzden gözler şimdi; Ocak sonuna kadar PM gündemine gelmesi beklenen başkan adayları listesinin oylamasına çevrildi. Kendi belirlediği PM'den, önerdiği kararı geçirmekte zorlanan ve hatta geçiremeyen bir Genel Başkan olarak, pek çok partilinin ayrı düştüğü belediye başkan adaylıkları konusunda istediği isimleri onaylatma noktasında hayli sıkıntı çekeceği beklentisi hakim. Parti tabanını dikkate almaz, keyfi tercihler yapar ise çıkacak sonuç kendisi açısından pek de olumlu olmayacak. Siyasette Topal Ördek deyişini hatırlatan bu durum, Kemal Bey'in yaşadıklarına uymuyor mu sizce de?