Gelelim; pek sancılı yürü(me)yen CHP-İP ittifak görüşmelerine. Salı akşam a haber'de Haktan Uysal'ın moderatörlüğünde Toplumsal Hafıza programında ittifaklarda ve adaylarda son durumu konuşurken; Salih Tuna çok samimi bir soru sordu: "Durup durup sadece yerel seçimlerde ortaya çıkan ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir türlü vazgeçemediği ve İP ile paylaşamadığı Mansur Yavaş'ın özelliği nedir?" Biz de dedik ki; Mansur bey siyasetin hayalet ismi gibi. Sadece belediye seçimlerinde görünür ve seçimi kaybedince veda bile etmeden, aday olduğu partinin Genel Başkanıyla karşılıklı görüşmeden "sadece seçim işbirliği yapmıştık, işbirliği şartları ortadan kalktığına göre artık ben yokum" diyerek, istifasını Genel Merkez'e bile göndermeye gerek duymadan Yargıtay üzerinden verip, bir sonraki seçime kadar kendi yoluna gider, dedik. Gerçekten de CHP'deki bütün karşı çıkışlara rağmen Kılıçdaroğlu'nun sonuna kadar direndiği ve direttiği Mansur Yavaş, bu seçimde de Kemal beyin başını epey ağrıttı.
Gelinen nokta da tam 30 gündür; ne orada ne burada olduğu belli olmayan bir garip süreç hepimizin gözleri önünde yaşandı.
Politika üreteme noktasında gerçek anlamda sıkıntı yaşayan CHP, bugün gerçekten bir yönetim sorunu yaşıyor. Bunu, sadece ittifak görüşmeleri sürecine ve aslında sadece Ankara görüşmelerine bakarak bile görebiliyorsunuz. Bütün bunlara bir de; kendi yaptırdıkları anketlerde yüzde 2 çıkan İP'e büyükşehir belediyesini bırakıp bırakmamayı düşünerek ve aslında hiçbir siyasi ve ideolojiye dayanmayan, seçimden seçime-ilden ile-belediyeden belediyeye paylaşım dışında bir temeli de olmayan zorlama bir ittifakı gündemde tutarak bu politik tutarsızlığı da ortaya koyuyor CHP yönetimi. İtirazı olan?
