Sağda Keita solda Kewell, ortada Arda ileride Baros, Rijkaard'ın tercihleri olmuştu. Bu şablon ilk 45 dakikada iyi işledi. Yorgun olacağını düşündüğümüz Kewell, milli arada dinlenen Keita iyi işler yaptı. G.Saray, 2-0'ı bulduğu gibi birçok fırsattan da yararlanamadı. Milli golcü Servet! Keita'nın sert kesmesinde araya çok güzel girdi. Devre biterken biten Trabzon golü, kaderin cilvesiydi sanki.. İki kez gittikleri rakip kalede umut veren bir gol bulmuşlardı. Bu gol aynı zamanda ikinci yarının da zorlu geçeceğini belgeledi. Nitekim, Karadeniz ekibi kendi alanından topu bir türlü uzaklaştıramayan G.Saray'ı affetmeyip 2. yarıya neredeyse golle başladı. Maçın kırılma anı bu golden sonra Serkan Balcı'nın kaçırdığı inanılmaz fırsattı. Neyse ki G.Saray'ın iş bitirici ayakları sahne aldı. 70'de kaptan Arda kendisine yakışan bir şekilde Baros'un topunda kale önünde bitiverdi. Ardından da Barış'ın ortasında golcü Baros bir kez daha sahne aldı. Maçın sonlarına doğru gelen üçüncü Trabzon golü herkesin yüreğini ağzına getirdi. G.Saray'ın millilerinin adedi çok olduğu sürece yorgun ayakları da bir o kadar çok oluyor ne yazık ki. Sarı-Kırmızılılar, F.Bahçe'nin yenildiği haftada çok kritik bir 3 puanı kazandı. Ama, ideal dörtlüsü ile çıktığı dediğimiz savunma orta sahadan gelen top kayıplarıyla da çok zor durumlara düştü.
Sürekli öne geçtikleri maçta kalelerine yakışmayacak goller gördüler. İki haftadır puan kayıplarıyla gündeme gelen Sarı-Kırmızılılar her şeye rağmen Trabzon karşısında 3 puan alarak gerçek bir geri dönüşe imza attı diyebiliriz.