Tarihi 22 Nisan 2019

CHP belediyeciliği bildiğimiz gibi

MALUM İstanbul'da oy sayım ve itiraz süreçleri devam ederken Ekrem İmamoğlu, 'Mazbatamı verin' diye tutturmuştu. Sabah akşam basın açıklaması yapıp, 'Bir an önce mazbatamı verin' talebini tekrarlıyordu.
İmamoğlu'na 'Nedir bu acelen' diye sorulduğunda da 'İstanbul'un kaybedecek bir günü bile yok. Bir an önce hizmete başlamak istiyorum' diyordu. Gözlerimizi yaşartan bir çalışma azmi, ama tabi inanırsak. Şimdi İmamoğlu mazbatasını alıp koltuğuna oturalı neredeyse bir hafta olacak.
Bakalım bu bir hafta içerisinde İmamoğlu İstanbul'un hangi acil sorununu çözdü?
Sakın bana 'insafsızlık yapıyorsun, bir haftada hangi acil sorun çözülür' demeyin. İmamoğlu'nun kendisi söyledi bir an önce hizmete başlayıp sorun çözeceğini. Tamam bir haftada metro inşaatını bitirmesini beklemiyoruz ama bu kadar aceleye karşın bakalım bir haftada neler yapmış İmamoğlu.
İlk icraatı malumunuz musakka şov oldu. İmamoğlu bizi kandırmak için bir video çekti. İmamoğlu'nun kısa filmine göre belediyede başkana ayrı personele ayrı yemek çıkıyor ve başrol oyuncumuz İmamoğlu buna itiraz ediyor. Ama hem senaryo hem de oyunculuk berbat. Birkaç saat içerisinde İmamoğlu'nun konulu kısa filminde mutfak diye gösterilen yerin çay ocağı olduğu, 1994'ten beri büyükşehir belediyesinde başkanların personelle aynı yemeği yediği ve İmamoğlu'na 'size antrikot pişirdik' muamelesi yapan personelin Beylikdüzü Belediye'sinden beri yanından ayırmadığı özel çaycısı olduğu ortaya çıktı.
İmamoğlu baktı ki kamera önünde pek bir becerisi yok bir de geride deneyeyim dedi. Sessiz sedasız bir talimat yazdı. Belediyenin tüm bilgilerinin belediye personeli olmayan kişiler tarafından kopyalanması talimatını verdi. Mesele önce medyaya sonra da mahkemeye intikal edince İmamoğlu'nun belediyedeki ikinci icraatı da sarpa sardı. Mahkeme belediyeye ait bilginin gerekçesiz bir şekilde belediye personeli olmayan kişiler tarafından kopyalanamayacağını söyledi. Tabii mahkeme kararı gelene kadar ne oldu bilmiyoruz. Belki de belediyenin kritik öneme sahip birçok bilgisi şuan PKK'lı ve FETÖ'cü teröristlerin eline geçti.
Bunlardan başka İmamoğlu bir de artık belediyeden vakıflara derneklere kaynak aktarılmayacağını açıkladı.
Kaynak aktarmak dediği sosyal sorumluluk projelerinin desteklenmesi.
Diyor ki belediyenin parası belediye hizmeti olarak kullanılmalı, bu para ile vakıflar dernekler desteklenmemeli.
Dikkate almaya değer bir itiraz olurdu, eğer İmamoğlu daha önce başkanlığını yaptığı Beylikdüzü Belediyesi'nde bu dediğini uygulasaydı. Milli ve manevi değerlerimizi tahripten başka bir iş yapmayan derneklere para aktaran kendisi. Ama şimdi yerli ve milli vakıf ve derneklerin desteklenmesi üzerinden yolsuzluk algısı kasmaya çalışan da kendisi.
Şimdi gelelim İmamoğlu'nu ilk üç icraatının değerlendirmesine;
Yalan, dolan, sahtekarlık, şov...
Mazbatamı verin İstanbul'a bir an önce hizmet edeceğim diyen belediye başkanının ilk icraatı yalan, ikincisi ise mahkeme kararı ile durduruluyor, üçüncüsü iftira ve algı operasyonu.
Buyurun size İmamoğlu dürüstlüğü, yolsuzlukla mücadele, açıklık, şeffaflık...
CHP belediyeciliği İSKİ skandalından bu yana hiç değişmemiş!