Tarihi 13 Eylül 2019

CHP’nin çözüm süreci

CHP'NİN HDP'ye dönüşmesi uzun süredir dikkat çeken bir husus. Ama HDP'li belediye başkanlarının görevden alınmasına ve Diyarbakır annelerine CHP'nin verdiği tepki süreci bambaşka bir yere taşıdı. Artık CHP'nin HDP'lileşmesinden değil CHP'nin HDP'den fazla HDP'li olmasından bahsetmek gerekiyor.
Hatırlayalım; teröre destek veren HDP'li belediye başkanları görevden alınınca HDP ne tepki vermişti?
'Hayır, bizim PKK ile bir bağlantımız yok' demedi. HDP PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul etmediği için kendisini PKK'dan ayrıştırmak gereği de duymuyor. Ama CHP belediye başkanlarının görevden alınması sürecinde ısrarla HDP ile PKK'yı birbirinden ayırmaya çalıştı.
'HDP ayrı, PKK ayrı', 'belediye başkanları PKK'ya destek olmadı' gibi HDP'lilerin bile gerçekçi bulmadığı söylemlere sarıldı.
Benzer bir durum Diyarbakır Anneleri'nde yaşanıyor. CHP yine HDP'den daha ön safta yer alıyor.
HDP'nin kendini savunmadığı kadar HDP'yi ve dolayısıyla PKK'yı savunuyor. HDP'nin önünde değil İçişleri Bakanlığı'nın önünde eylem yapın diyerek dikkati dağıtıyor.
Diyarbakır Anneleri meselesi her açıldığında Cumartesi Anneleri'ni gündeme getirerek sıkışık durumdaki HDP'nin üzerindeki baskıyı azaltmaya çalışıyor.
Mesela daha önce defalarca CHP'den milletvekili adayı olmuş gazeteci görünümlü bir holigan geçenlerde 'Türkiye'nin Kürtlerle barışması gerektiğinden' bahsediyordu. 'Türkiye PKK haricinde hangi Kürt grupla kavgalı ki barışsın?' sorusuna muhatap olunca da her zamanki gibi laf kalabalığına başvurdu. CHP'lilerin tüm bunları söyledikten sonra mahcup mahcup 'Meclis çatısı altında yeni bir çözüm sürecinden' bahsediyor.
Malumunuz Türkiye geçmişte hatasıyla sevabıyla bir çözüm süreci tecrübe etti. Sürecin nihai amacı PKK'nın silah bırakmasıydı. Ancak süreç bu amacını hayata geçiremedi.
Bırakın silah bırakmayı PKK çözüm sürecini istismar ederek şehirlerdeki örgütlenmesini arttırdı. Nihayetinde süreç sonlandı ve o zamandan beri çok daha sert ve başarılı bir terörle mücadele dönemi yaşanıyor.
Çözüm Süreci'nin PKK'ya silah bıraktırmanın yanında bir diğer amacı HDP'yi sivil siyaset çizgisine çekip PKK'dan uzaklaştırmaktı.
Hatta bu alanda bir miktar mesafe de kat edildi. HDP PKK'nın silah bırakmayı müzakere edebileceğini dillendirir olmuştu. Ama Çözüm Süreci nihayetlenince HDP eski kodlarına geri döndü. Ancak sürecin HDP'yi meşru siyasi çizgiye çekmeye çalışması not ve takdir edilmesi gereken bir husus.
Bugünlerde CHP'nin utana sıkıla teklif ettiği yeni çözüm süreci ise çok farklı. Öncelikle sanki ortada PKK diye bir terör örgütü yokmuş gibi hareket ediyor CHP'liler.
Zaten PKK'nın Suriye kolunu olan PYD'yi bir terör örgütü olarak görmediklerini defalarca hem de en yetkili ağızdan ifade ettiler. Şimdi de PKK'yı unutturmaya çalışıyorlar.
Dahası HDP'yi HDP'den fazla savundukları için HDP'ye PKK ile arasına mesafe koyma çağrısı da yok. Özetle HDP'yi meşru siyasi çizgiye çekmeye çalışmıyorlar ama HDP'nin şuanki 'PKK'nın siyasi kolu' olma çizgisini meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
Terörü bitirmeye çalışan değil terörü meşrulaştırmaya çalışan bir çözüm süreci... CHP yaparsa böylesini yapar!