Tarihi 23 Eylül 2019

Yalan da olsa hoşuma gidiyor, Yavuz Bey!

BAZEN gerçekler o kadar can sıkıcıdır ki insan yalana sığınır.
'Yalan da olsa hoşuma gidiyor' lafı bu durumu anlatıyor.
Bana bu lafı hatırlatan da İYİ Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu'nun CHP-HDP yakınlaşması hakkındaki açıklamaları oldu.
Yavuz bey şöyle buyurmuşlar;
'CHP'nin HDP'ye doğru adımlarını görüyoruz. Biz bu konuda endişeliyiz. CHP'nin SHP'leşme tehlikesini tereddütle izliyoruz.
Hassasiyetlerimizin görülmesi lazım.
CHP, HDP ile kurumsal olarak devam edeceğim diyebilir. Tercihidir ama biz bu bileşen içinde olmayız' Peki gerçekten durum Yavuz Bey'in anlattığı gibi mi? İYİ Parti CHP ile şimdiye kadar ilkeli bir ittifak yürüttü ve CHP, HDP ile daha fazla yakınlaşırsa bu ittifakı bitirir mi?
Spekülasyon yapacağımıza geçmişte neler oldu ona bakalım. CHP ve İYİ Parti'nin beraber hareket ettiği ilk seçim 24 Haziran 2018'deki Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleriydi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İYİ Parti genel bakanı Meral Akşener partisinin adayı oldu. CHP adayı da Muharrem İnce'ydi. O zamanlar İYİ Parti ve CHP'nin ortak aday çıkartmaları tartışılmıştı. Daha sonra her partinin kendi adayını çıkartmasına karar verildi. Böyle olursa seçimin ikinci tura kalması ihtimali daha fazla diyorlardı. Seçimden önce hem İYİ Parti adayı Meral Akşener hem de CHP adayı Muharrem İnce eğer seçim ikinci tura kalırsa birbirlerini destekleyeceklerini ilan ettiler. Ortada bir parti ve ittifak politikası vardı.
Peki İYİ Parti'nin ikinci tura kalırsa destekleyeceğini en yetkili ağızlardan ifade ettiği Muharrem İnce ne yaptı? Gitti terör suçlarından tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş'ı hapiste ziyaret etti. Hani Yavuz Bey kurumsallıktan bahsediyor ya; İYİ Parti'nin Muharrem İnce'ye desteği kurumsal, Muharrem İnce'nin Demirtaş'ı ziyareti de kurumsal.
Gelelim 23 Haziran 2019 seçimlerine. İYİ Parti seçimlere yine millet ittifakı çatısı altında girdi.
İYİ Parti birçok şehrin yanında İstanbul, Ankara ve İzmir'de de aday çıkartmadı. Ve bunu CHP ile kurduğu kurumsal bir ittifak çerçevesinde yaptı. Bu şehirlerde millet ittifakının büyük ortağı olan CHP'nin adaylarını desteklediler.
CHP'nin İstanbul'daki adayı da Ekrem İmamoğlu'ydu. Ekrem Bey seçim kampanyası sırasında sık sık Selahattin Demirtaş'ı övdü.
Türkiye'nin Demirtaş'ın siyasi vizyonuna ihtiyacı olduğunu söyledi.
Demirtaş ise siyasi vizyonunu daha önce 'Daha Başkan Apo'nun heykelini dikeceğiz, heykelini!' sözleri ile açıklamıştı.
İYİ Parti'nin kurumsal olarak desteklediği İstanbul adayı, Demirtaş'ın siyasi vizyonunu övüyor.
Ve aynı İYİ Parti'nin sözcüsü Yavuz Bey CHP'nin HDP ile kurumsal olarak devam etmesi halinde ittifaktan çekileceklerini söylüyorlar.
Yavuz Bey, HDP ile kurumsal olarak devam eden sizin partiniz. Eğer HDP ile ilişkiler konusunda bu kadar hassassanız partinizin ittifaktan çekilmesini beklemeden İYİ Parti'den istifa etmeniz gerekir.
Neyse ki Yavuz Bey siyasetin acemisi değil. Bu satırları okuyup muhtemelen belki de yarı şaşkın yarı alaycı gülümsemiştir; 'Garibana bak nasıl da inanmış' demiştir.
İnanmasına inanmadım ama gerçek olsaydı çok güzel olurdu be Yavuz Bey. CHP, HDP ile yakınlaşmanın siyasi bedelini öderdi. Yalnızlaşan HDP de kendini PKK'dan bir nebze olsun ayrıştırmak baskısını hissederdi. Onun için yalan da olsa hoşuma gidiyor, söyle be Yavuz Bey!
Yoksa ben de biliyorum bir dahaki seçime kadar hasar kontrolü yaptığınızı, hem CHP ile pazarlık payınızı arttırmak hem de sıkışan gazı tahliye etmek için konuştuğunuzu.