Tarihi 24 Ocak 2020

FETÖ’nün Siyasi Ayağını Yanı Başımızda

İstisnasız hemen her kurumda yapılanan FETÖ pek tabiidir ki siyaset içerisinde de yapılanmıştır. FETÖ'nün siyasetteki yapılanmasını çözmek de fert fert bu ülkede yaşayan herkesin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluğu yerine getirmek her türlü siyasi düşüncenin üzerindedir. En sıkı AK Parti destekçileri bile konu FETÖ ile mücadele olduğunda gördükleri eksikleri geçmişte söyledi, bugün de söylüyorlar. Kişiler gider, partiler gider, koltuklar gider. Yarına kalacak olan her türlü suç şebekesinden temizlenmiş olan ortak vatanımızdır. Dolayısıyla ortak vatanı FETÖ'den temizlemek parti aidiyetinin üzerindedir.

"FETÖ dini değerleri kullanan bir suç örgütüydü. AK Parti de muhafazakâr bir parti. Dolayısıyla FETÖ'nün siyasetteki yapılanması AK Parti'dedir" önermesi hem mantık olarak yanlıştır hem de FETÖ'nün ekmeğine yağ sürmektedir. FETÖ her partide örgütlenmiştir. Solcu, devrimci, Alevi kılığına bürünen FETÖ'cüler olduğuna göre pek tabidir ki CHP'li, İYİ Parti'li kılığına bürünen FETÖ'cüler de vardır. "Bizim partimizden FETÖ'cu çıkmaz" demek tam da FETÖ'nün isteyeceği bir davranış şekli. Ufak bir hatırlatma yapalım; 90'lar boyunca TSK'dan yüzlerce muhafazakâr subay "irticacı" olduğu gerekçesi ile ihraç edildi. İhraç edilen subaylardan hiçbirisi FETÖ'cü çıkmadı. Aksine onların boşalttığı rütbelere ve görevlere FETÖ'cular yerleşti. FETÖ'nün izini dindar insanlar arasında sürmenin neticesini bundan daha iyi gösteren bir örnek olamaz.

AK Parti Türkiye'de FETÖ tehlikesini en erken fark eden siyasi oluşumdur. O zamandan beri de çok sıkı bir filtre ile bünyesindeki FETÖ'cülerden arınmıştır. AK Parti kendi mekanizmaları ile bünyesini FETÖ'cülerden temizlerken, bugün "bizim partimizde FETÖ'cu" olmaz nakaratını tekrarlayan partilerin mensupları Ekrem Dumanlı ile birlikte kendileri zaman gazetesinin kapısına zincirliyorlardı. Olağan şüpheli aranacaksa eğer AK Parti saflarında değil FETÖ'nün yanında açıktan yer alanların saflarında aranmalıdır. Okları AK Parti'ye çevirmek ancak FETÖ'ye alan açar. Dikkatin yoğunlaşmadığı diğer siyasi partiler içerisinde yapılanmasını rahatça devam ettirme imkânı verir.

"FETÖ'nün siyasi ayağının üzerine gidilmiyor" iddiasını ortaya atanların ayrıca bir samimiyet testine tabi tutulması gerekiyor. "FETÖ'nün ordudaki, yargıdaki, sivil toplumdaki ayağının üzerine gidilmesini ne kadar desteklediniz de siyasi ayağın üzerine gidilmemesini eleştiriyorsunuz" sorusu yöneltilmeli ve cevabı beklenmeli. Bir tane FETÖ davasını takip etmeyen, bir kere bile olsa 15 Temmuz gazi ve şehitlerinin yanında olmayan kişilerin siyasi ayak eleştirisinin samimi olduğunu düşünmek imkânsız. Diğer terör örgütleri hakkındaki tutumları da FETÖ'nün siyasi ayağı konusunda bir samimiyet testini zorunlu kılıyor. PKK'nin siyasi ayağını destekleyen, terör suçundan hapiste olan Demirtaş'tan halk kahramanı yaratmak isteyenler FETÖ'nin siyasi ayağını dert etmiş gözüküyorlar. PKK'nın siyasi ayağını sorun etmek bir tarafa destekleyenler FETÖ'nün siyasi ayağı konusunda rahatsızlık bildiriyor. Ve samimiyet testinden kalıyorlar.

FETÖ çok sıra dışı bir örgüt. Öyle sıra dışı ki siyasetteki uzantıları eliyle "FETÖ'nün siyasi ayağını" gündem yapıp buradan da kendine fayda devşirebiliyor!