Tarihi 22 Ocak 2021

HDP artık taşınamaz bir yük

İçeride siyaset tekrar hareketleniyor. İttifaklar masaya yatırıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhur İttifakı'nı genişletmek isteğini açıkça ifade ediyor. Saadet Partisi'nin yerinin CHP ve HDP'nin değil AK Parti ve MHP'nin yanı olduğunu söylüyor. Erdoğan Saadet Partisi nezdindeki temaslarını CHP-HDP cephesine fazlaca angaje olmuş ve radikalleşmiş mevcut parti yönetimi nezdinde değil Milli Görüş camiasında ağırlığı olan diğer isimler üzerinden götürüyor. Saadet'in kurumsal olarak CHP-HDP cephesini terk edip Cumhur İttifakı'na katılıp katılmayacağını şimdiden söylemek çok zor. Ancak Erdoğan'ın ısrarla uzattığı eli görmezden gelip, geri çevirmeye devam ederlerse, Saadet'in CHP-HDP cephesinde ancak tabelası kalır. Saadet'in parti elitleri ikna olmasa bile Milli Görüş seçmeni ikna olacaktır.

İYİ Parti cihetinde de benzer bir süreç işliyor. Bahçeli Meral Akşener'i kendi deyimi ile yuvaya çağırıp duruyor. Meral Hanım da her daveti bir öncekine göre daha kesin bir dille reddediyor. Bu bile başlı başına bir gösterge olarak okunabilir. Her davet Meral Hanım için CHP-HDP cephesinde kalmanın maliyetini arttırıyor. Meral Hanım da artan maliyeti yüklenebilmek için reddetme tonunu yükseltiyor. Meral Hanım'ın reddetme gerekçesi parlamenter sisteme dönme isteği. Ama İYİ Parti'nin tabanının milliyetçi kesimi için bu istek ne kadar sahici ve geçerli, orası tartışılır.

HDP'nin bir ara yeni sistemde anahtar parti olmak iddiası vardı. Ne kadar farkındalar bilmiyorum ama anahtar değil paslı bir kilit oldular. Siyaset artık HDP'yi taşıyamıyor. Kapatma tartışmaları bir türlü bitmiyor. Meselenin hukuki boyutu bir yana ama siyasetine baktığımızda HDP'nin kapanması için gerekli şartlar çoktan oluştu. Siz bakmayın "parti kapatmak çözüm değil" diyerek ezber tekrarlayanlara. Evet bir partinin toplumla sağlıklı bir temsil ilişkisi varsa kapatmak çözüm olmaz. Kapatılan partiyi büyütür, tabanla bağlantısını güçlendirir. Ancak HDP gibi toplumun ve siyasetin sunduğu fırsatları hoyratça harcayan, artık tabanı ile ilişkisi zayıflamış, dağdan gelen emirlerle bir hiç uğruna tabanını harcamış bir parti kapatılırsa büyük yara alır. Türk siyasetinin geçmişte parti kapatmayla ilgili bu kadar kötü bir sicili olmasa, HDP çoktan kapatılmıştı.

Kapatılmasa bile bu haliyle HDP müttefikleri için de büyük sorun. Muharrem İnce CHP'den niye ayrılıyor, CHP'nin Atatürkçü milletvekilleri neden birbiri ardına partinin çizgisinden saptığını beyan ediyor? İYİ Parti'nin CHP ile kurduğu ittifakta en zorlandığı nokta neresi? Oklar HDP'yi gösteriyor. Müttefikleri bile HDP'yi taşıyamıyor.

Dahası var; artık HDP'nin kendisi de HDP'yi taşıyamıyor. HDP'nin Türkiyelileşmek iddiası ile partiye dahil ettiği, milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapmış isimlerin son açıklamalarına baktınız mı? Kimisi ürkek kimisi daha cesur ama hepsi partinin şiddetle arasına mesafe koymadığını, dağdan yönetildiğini söylüyorlar. Bir süredir gündemde olan HDP'den ayrılan isimler tarafından kurulacak yeni bir parti senaryosu gerçekleşebilir. Hele ki HDP'nin kapatılmasının gündemde olduğu bir iklimde.

Tabi ki bunların hepsini ve daha fazlasını Cumhurbaşkanı Erdoğan da görüyor. Onun için iç siyaseti hareketlendiriyor. Üstelik büyük bir avantajı da var. Seçimden bu yana, iki yıldan uzun bir süredir Erdoğan'ın rakipleri ellerindeki siyasi cephaneyi cömertçe harcadılar. Onlar devamlı ateş ederken, Erdoğan gözlemledi. Şimdi hamle sırası Erdoğan'da. Her zamanki gibi oyunu açık oynuyor. Reform diyor, ittifakı genişletmekten bahsediyor. Adımlarını göstere göstere atıyor ama stratejisini bilmiyoruz. Bekleyip göreceğiz.