Nedense tam da 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin yıl dönümünde birilerinin aklına kayıp silahlar iddiası geliyor. "Darbe gecesi darbecilere direnmek için emniyetin elindeki bazı silahlar normalde o silahları taşımayan emniyet mensuplarına ve sivil vatandaşlara verilmiş. Ama o silahlar geri dönmemiş." İddia bu yönde. Daha doğrusu iddia değil yalan, iftira, çarpıtma...
Emniyet kaynakları kaç silahın kayıp olduğunu tarihlerini vererek açıklıyorlar. Ortada sıradışı, muazzam bir artış yok. işin esası budur. Diğer tarafta velev ki artış olsa ne yazar? FETÖ'cu teröristler milletin tankı, tüfeği, uçağı ile bizim ülkemizi işgal etmeye çalışırken milletin silahlarının millet düşmanlarına karşı kullanılmasından tabi ne olabilir!
Gelelim bu iftiranın neden 15 Temmuz'un yıldönümünde gündeme geldiğine... Neden gazeteci görünümlü bazı etki ajanlarının "kayıp silahlarla 20 tümeni silahlandırmak mümkün" açıklaması yaptığına... PKK'yı, YPG'yi terör örgütü olarak görmediğini açıklayanların "Türkiye'nin en büyük güvenlik sorunu bu kayıp silahlardır" demelerine...
Cevap basit; 15 Temmuz Darbe Girişimi şehitlerimizin ve gazilerimizin emeği ile püskürtüldü. O günden bugüne kadar devletin FETÖ'den arındırılması yolunda çok önemli işler yapıldı. Örgütün beli kırıldı. Ama... Henüz daha bitmedi. Bitmediği için hala operasyon çekebiliyor, gündem belirleyebiliyor. İşte kayıp silahlar meselesi de FETÖ'nün başarısız darbenin ardından yaptığı gündem belirleme çalışmalarından birisidir. Darbe girişiminin başarısızlığının maliyetini azaltmak için atılan adımlardan birisidir. Tıpkı masum erler, KHK mağdurları safsataları gibi FETÖ tarafından ortaya atılan çarpıtmaların sonuncusudur. Kayıp silahlar safsatasının yayılmasına kim hizmet ediyorsa FETÖ'nun aparatıdır.
Şehit ve gazilerimizin aziz hatıralarına muhabbet ve hürmetle...
