Tarihi 14 Ocak 2022

Cemaatler ne zaman Millet İttifakı’ndan vazgeçer?

Bir tıp fakültesi öğrencisinin intiharı cemaatler tartışmasını tetikledi. İntihar eden genç yayınladığı intihar notunda çeşitli gerekçeler sayıyor. Arada da Müslüman olmadığı halde ailesinin baskısı ile bir cemaat yurdunda kalmak zorunda kaldığını söylüyor. Her meseleyi siyasallaştırmaya meraklı muhalefet arsızı sekülerlerimiz de intiharın sebebini buna bağlayarak tüm cemaatler kapatılsın kampanyası başlatıyorlar.

Tam bir neresini tutup, neresini düzelteceksin vakası. Hiçbir şeyi kapatamazsınız, bu hem sosyolojik olarak mümkün değil hem de gücünüz yetmez. Ama içinizi ferahlatacaksa ben de kanaatimi söyleyeyim; intihar eden gencin kaldığı yurt Yeni Asya cemaatine bağlı. Kapatılsa hiç fena olmaz – dediğim gibi cemaatler turşu dükkânı değil ama yine sizin gönlünüz olsun. Ama bir uyarıyı da yapalım; Yeni Asya cemaati bu memleketteki en siyasileşmiş cemaatlerden birisidir. Şu an ki güncel konumları seçimlerde Millet İttifakı ortağı olan DP'yi destlemek, FETÖ tezlerini dillendirmek ve çeşitli CHP toplantılarına katılıp risale okumaktır. Eğer cemaatler turşu dükkânı olsa ve kapatılsa Yeni Asya kapandığında "iktidar muhalefeti bastırıyor" diye mızıkçıklık yapmak yok, ona göre! Keza geçenlerde adı yurtta işlenen bir cinayet vakası ile gündeme gelen Süleymancılar da İYİ Parti'yi desteklerler. Tayyip Erdoğan'ın cemaatin bir önceki liderini istediği sıradan aday göstermeyince AK Parti'yi necis ilan edip muhalefeti desteklemeye başladılar. Yani anlayacağınız cemaat dediğimizde muhalefet arsızı sekülerlerin aklına gelen yapıların önemli bir kısmı Millet İttifakı destekçisi, tıpkı FETÖ gibi!

Gelelim meselenin esasında; cemaatler sosyolojik bir vakadır. Bu vakanın günümüzde sorunlu bir alan olduğu doğrudur. Bu sonucu doğuran sebeplerin başında bu ülkenin kılcallarına kadar girmiş sorunlu Kemalist laiklik modeli yer alır. Devlet dini alanı baskıladıkça, aslında doğal bir kurum olan cemaatler ana mecrasından sapar. Kendine hormonlu bir varlık alanı bulur. Hormonun etkisi ile aynı meşrebe sahip dindar insanların bir araya geldikleri zemin olmaktan çıkıp bir ucu ticarette bir ucu da yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi siyasette olan çıkar gruplarına dönüşürler. Tüm cemaatler böyledir demek imkansızdır ama cemaat deyince muhalefet arsızı sekülerlerin anladığı grupların hikayesi az çok böyledir.

Peki bu arıza düzeltip, cemaatleri tekrar doğal seyrine sokmanın yolu nedir? Yazarken kolay ama uygulaması zor bir formülü var bu işin; dini alana karşı hasmane tutum son bulacak, Fransa'dan aparma radikal Kemalist laiklik politikalarından vazgeçilecek, dini örgütlenmenin önündeki her türlü kanuni, siyasi, toplumsal engel kaldırılacak. Mesela sekülerler ellerine geçen her fırsatta türlü yalan dolan ve çarpıtmalarla Diyanet'e eziyet etmekten vazgeçecekler. Geleneksel ve sosyal medyadaki İslam düşmanı nefret söylemi de son bulacak. CHP'li siyasetçiler Kuran Kursları için "ortaçağ zihniyeti" benzetmesi yapmak hadsizliğinden ve terbiyesizliğinden utanacaklar. Örnekler çoğaltılabilir ama en azından bunların bir kısmı yapılırsa toplum dini yaşantının normalleştiğini düşünür. Cemaatler şeffaflaşır, hukuki ve toplumsal denetim mümkün olur. İşte o zaman cemaatler meselesini sağlıklı bir şekilde tartışılabilir. Tüm bunlar olursa Süleymancılar ve Yeni Asyacılar tabanlarını Millet İttifakı'na oy vermeye ikna edebilirler mi? Bak işte orası şüpheli!