Özellikle ilk yarıda karşılıkla ataklar seyrettik. Ancak, yaşanan pozisyon bolluğuna karşın ilk 45 dakika gol fukaralığı şeklinde 0-0 sonuçlandı.
İkinci devre yorgun Fenerbahçe'nin maçtan düşüp Beşiktaş'ın fizik kondisyonuyla kupayı alacağını zannedenler fena halde yanıldılar. Fenerbahçe kondisyonuyla maçı aldı. Göze batanlar ise üstün tekniği, inanılmaz futbol zekası ve attığı gollerle Alex; çalışkanlığı, takımı için oynaması ve Alex'e yaptığı muhteşem asistle Güiza; sağ tarafta dinamo gibi çalışan Gökhan Gönül; sol kanatta ''Ben de varım'' diyen Vederson oldu.
Sahada sallanan Kazım, Santos ve Emre'yi Deivid, Uğur Boral ve Selçuk'la değiştiren Daum da maça damgasını vuran bir taktisyendi. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde başarı istiyorsa daha yol alması lazım. Sezon başında kolay rakipleri yendiği söylenen Fenerbahçe, iki aydır yere göğe sığdırılamayan Beşiktaş'ı yenerek yanıt verdi. Arkadaşlarımızın yorumlarını merakla bekliyorum. Gördük ki futbol istemekle, arzu etmekle oluyor. Kupayı da isteyen, arzu eden kazandı.