Türkiye'nin dış müdahaleler ile değil sadece içerden çökertilebilecek bir ülke olduğunu onlar da biliyor.
Yıllarca FETÖ ve PKK'yı bu yüzden desteklediler.
Bu iki terör örgütü operasyon kabiliyetlerini büyük ölçüde kaybedince yeni nesil ajan provokatörlerini sahaya sürmeye başladılar. Bu kez farklı bir cepheden bizi kuşatmaya çalışıyorlar.
Sözde Ermeni soykırımı iddialarından sonra sözde Pontus Soykırımı yalanıyla sinsi bir planı olgunlaştırma çabasındalar. Her zamanki gibi yerli işbirlikçileriyle hareket ediyorlar.
Gazi Mustafa Kemal'in emperyalizme karşı milli mücadeleyi başlattığı 19 Mayıs 1919'un 100. yıldönümünde Ankara'da "Pontus Soykırımı'nın 100.Yılı" konulu etkinlik düzenleyecek kadar gözlerini kararttılar!
Zamanlama manidar değil mi?
Adamlar 1981 yılından itibaren Pontus Soykırımı tezini işliyor. 1994'te parlamentolarında 19 Mayıs'ı "Pontus Helenizminin Soykırımını Anma Günü" ilan ediyorlar.
Tam 25 yıldır bizim milli bayram olarak kutladığımız 19 Mayıslarda onlar sözde soykırım anması yapıyorlar!
Bununla da yetinmeyip Atatürk'ün Selanik'teki evinin tam karşısına sözde "Pontus Soykırım Anıtı" dikiyorlar.
CHP eski Milletvekili Ahmet Ersin, Yunanistan'ın 'Pontus Soykırımı' yalanıyla hayata geçirmeye çalıştığı sinsi plana Türkiye'de ilk dikkat çeken isimlerden biri. Kastamonu'dan Artvin'e kadar 13 ilimizi kapsayan bir Pontus Rum Devleti hayali kuran Yunanlıların "Türkler bu bölgede 300 bin Rum'u katletti" iftirasını ilk o gündeme taşıdı.
Ersin'e göre Yunanlıların bundan sonraki hedefi sözde soykırım iftirasını tıpkı Ermenilerin yaptığı gibi diğer ülkelerin parlamentolarında kabul ettirmek. ABD, Kanada, Rusya ve AB ülkelerinde faaliyet gösteren 400'den fazla Pontus'çu dernek ve 100 civarında medya kuruluşu yıllardır lobi faaliyeti yürütüyor.
Nihai hedefleri Türkiye'yi soykırım yapan bir devlet ilan ettirmek, önce tazminat daha sonra toprak talebinde bulunmak.
Görünen o ki, sözde Pontus soykırımı iddiaları artık Türkiye için bir tehdit niteliği kazanmış. Acilen bu soruna karşı tedbir almak zorundayız.
Bu meselede görünür tehdit Yunanistan ama perde arkasında başka güçler var...
Doğu Akdeniz'de egemenlik haklarını kullanan Türkiye'ye tehditler savuran Yunan Başbakanı Çipras'ı cesaretlendirenler bu soykırım iddialarının asıl sahipleri.
Onların 100 yıllık kuyruk acısı hala dinmedi çünkü. Tarihin bu döneminde bir kez daha üzerimize gelmeleri de içerden devşirdikleri işbirlikçileri ile yeniden karşımıza çıkmaları da tesadüf değil.
Türkiye'nin beka sorununu hafife alanlar, dalga geçenler bu tabloyu göremez. Görmek işlerine gelmez...
Uyanık kalmakta, bir ve beraber olmakta fayda var...
Milli mücadelenin fitilinin ateşlendiği 19 Mayıs 1919'un 100. yılı kutlu olsun.
