ÇOCUKLUĞUMUZDA bisikleti olmayanların bisikleti olanlara klasik yalvarma biçimiydi.
"Bir tur versene!" İşaret edilen noktaya bisikletle gidip gelmenin adıydı; tur!
Genelde verilirdi de tur atmanın şartları bozulursa bir daha zor verilirdi.
Çünkü çocukların koyduğu kurallarda bile yalana yer yoktu.
Şimdi hayatın en gerçek doğrusu: yalan!
Gözlerimizin içine baka baka söylenen yalanlar çocuklarımızın hayatına kaç tur bindirdi acaba?
*****
Zorunluğu adres değişikliği.
Aşk artık burada oturmuyor.
Tanesi 150 liraya lahmacun yemek için Bodrum'a gitti.
Erkeklik de sizlere ömür!
Kadınları katletmek için ekmek bıçağını bileylemeye gitti.
*****
Yakında katil olmak için bütün imkanlarını zorlayanlara kredi verecek bankalar bile çıkabilir.
Bu kadar kadın ve çocuk katilini şımartan hukukun kefaletiyle!
*****
"Televizyonlar sizi eğlendirmiyor sizinle eğleniyor" cümlesine itirazı olan varsa çocuğu adına hesap açtırsın.
Borcunu ömür boyu ödeyemez!
"Oyuncak olmak" masraflıdır!
*****
Çocukluğumuzdan kalan en anlamlı gerçektir. "Utanma yaşla değil arkadaşla gelir!" Arkadaş ıslıklarının değerini de gerçekten arkadaş olanlar bilir.
Paranın ve ahlaksızlığın uşağı olanlar değil.
*****
Ne zenginler gördü bu ülke, onlar ceketinin astarını değil insanlığını gösterdiler.
Şimdi paralarını yurtdışına kaçıran haram zenginlerinin düşünceleri de zengin! "Çocukları nasıl zehirlesek, kimin parasını çalsak, şerefimizi nasıl satsak!"
*****
Ekmek alacak parası olmayanlar için fırınlarda askıda ekmek dağıtılan bir ülkeyiz. Buna karşılık lüks otomobilleri kapışanlar memleketi.
Eskiden orta direk bel verirdi şimdi yerinde yeller esiyor.
*****
Çocukları okullara kayıt etmek hala utanmadan bağış toplayan okul müdürleri velilerden kredi kartı kabulüne ne zaman başlayacaklar?
Bu sorunun cevabı; kayıt dışı!
ZAFER BAYRAMI
Kötürüm bir geceyi aydınlık tutmak için yıldızlar rehberlik ediyordu.
Yıldızlar da "çakmak gözlüydü!" Yeniden yanıyordu, söndüğü sanılan ateşler...
Günlerden 30 Ağustos'tu.
Kabaran dalgalar gibiydi yürekler.
Ay gözlerini kaçırdı Kocatepe'de çınar gibi dimdik duran Mustafa Kemal'in ihtişamından.
Askerin biri Türkiye haritasını çizdi toprağa, eğildi öptü.
Geçmişini geleceğinden, geleceğini geçmişinden alanlar kazandı bu zaferi.
Söyleyecek sözü kalmadığı sanılan bir milletin görkemli bayramıdır 30 Ağustos.
Ezilmeden yaşamanın, özgürlüğü iliklerimize kadar hissetmenin zafer günüdür. Dünyanın her yerinde bu zaferi bilirler. Bilmeyene öğretirler!
MUTLULUK TAKVİMİ
Müzik eşliğinde yürü.
Kan bağışında bulun.
Bebek patiğine zil tak.
İzlerini silmek için
Kaç yılım var
Bilmiyorum
Yüreğim gül kırığı ah
Bir mucize bekliyorum
Suyu bile sen diye içtim
Nelerden vazgeçtim bilsen
Seninle kolkola çıktım
Bu yıkılmış gecelerden
Yol alıyor gemilerim
Dalıyorum azgın sulara
Daha çok var unutmama
Daha çok var kıyılara
Hakkı YALÇIN
