Tarihi 27 Ekim 2021

Utanç!

HER takım yenilebilir ve her takım baskı altında oynadığı bir maçı da kazanabilir.
Fenerbahçe'nin Adana'da ve Giresun karşısında kazandığı gibi.
Ama kaybedilen Alanya maçından sonra "rakibimiz yarım puanlık bile oynamadı" çaresizliği kendini ele vermenin resmidir.
Biz de Pereira'ya deriz ki;
"yoğun bakımdaymış gibi tarif ettiğiniz bir rakibe yenildiyseniz o sizin acizliğiniz!" Tribün tepkisinin muhataplarından biri de sizsiniz!

***

Sayın Ali Koç!
Hiçbir eylem başkanlık makamını megafon kadar karikatürize etmemişti.
Trabzonspor karşısında korkak oynamakla kaybedilmiş maçtan sonra elinize megafon alırsanız, Alanya karşısında şaşkınlığa arka çıkarsanız o megafon size tutulur.
"Yönetim istifa!" Yanlışların üzerini örtmek için megafona sığınmakla, şampiyonluktan daha değerli gerçeklerin varlığını inkar etmek arasında ancak yanlışların ömrünü uzatırsınız.

***

Beşiktaş-Galatasaray derbisine baktım da topun oyunda kalma süresiyle edepsizliğin ayakta kalma süresi arasında zaman farkı kalmamış gibiydi.
İnsan kalitesine yatırım yapılmayan bir ülkede, maç sonu konuşmaları her şeyi açıklamaya yetiyor.
Haftanın zalimlerine gelince.
Fenerbahçeli Serdar Dursun'un Alanyalı Fatih'e maçın son dakikasında attığı kafa pozisyon icabı değil tamamen kastiydi, kart bile görmedi.
Aynı şekilde Galatasaraylı Marcao'nun rakibine dirsek atıp sarı kart gördükten sonraki tavrına baktım "pis pis gülüyordu!" Zalimlik onun kanına işlemiş, belli ki kan istiyor!
İnsanlık ölümünü beyinlerinde gerçekleştirenlerin yeniden "adam olması" tamamen hayal ürünüdür.
Ama onların sırtının sıvazlanması "utanç" değilse nedir?
Lütfen biri cevap versin!