KULÜPLERDE yönetici adabı kalmamıştır, başkanların kurduğu cümleler kurşun gibidir, hakemler adaletsiz bir filmin içindedir ve futbolcunun terbiyesizi itibar görür hale gelmiştir.
Seyir zevki yerle bir olan futbolumuz zifiri bir karanlığın içine iteklenmiştir.
O sırada bir ışık yansır Hırvatistan'dan.
Bir gece güneşi.
U19 Milli Takımımız Romanya'dan sonra Hırvatistan'ı da yenerek tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazanmıştır.
***
Ve deriz ki "umut her zaman vardır, umudu ayaklandıran güzel insanlar ve çocuklarımızdır." O yüzden bu gece güneşinin oluşumunda emeği geçen her insana teşekkür borçluyuz.
Öncelikle U19 Milli Takım Teknik Direktörü Soykan Başar'a, yardımcı hocalara, tüm çalışanlara ve tabii ki yürekli futbolcularımıza.
***
Soykan Başar'ı kaç yıldır yakından izliyorum. Hem usta hem terbiyeli duruşun ismi, günü kurtarmak değil sistem üzerine eğitim almış teknik direktörlüğün resmi. Bu başarıyı kazanmak için ne çok emek harcadığını da herkes bilmeli.
Sadece ülkemizde değil Avrupa'nın her köşesinde gençlerimizin izini süren bir adamın hakkıdır alkışlar.
Soykan Başar gibileri hayatı tırnaklarıyla kazır, bazılarına ballı börekli sofralar dünden hazır. O yüzden bizler emekçi insanların tarafında duracağız.
Çünkü böyle gençlerle ve dürüstlükle büyük hoca olunur.
Yoksa 20 tane sükseli futbolcu transfer ederek takımı başarıya götürecek hoca her yerde bulunur.
O sırada bir ışık yansır Hırvatistan'dan.
Bir gece güneşi.
U19 Milli Takımımız Romanya'dan sonra Hırvatistan'ı da yenerek tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazanmıştır.
