Köprüde linç edilen masum erlerden bahsetti ama daha ortaya somut bir isim atamadı. KHK ile haksız yere ihraç edilenler olduğunu söylüyor ama onun da arkasını getirmiyor.
Şimdi gel de Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'nün siyasi ayağı konusundaki samimiyetine inan.
Kılıçdaroğlu'nun sulandırma çabalarını bir kenara bırakalım da gerçekten nedir bu siyasi ayak meselesi onun peşine düşelim.
Bildiklerimiz şunlar; 2010 yılından başlayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti'de tedbir alıyor. AK Parti'ye o veya bu şekilde sızmış FETÖ'cüleri doğal süreçlerle parti dışına atıyor. Keza dershanelerin kapanmasıyla birlikte FETÖ'cü birkaç milletvekilinin parti ile irtibatının kesildiğini biliyoruz. Bu isimlerin bir kısmı şuan FETÖ firarisi.
15 Temmuz Darbe Girişimi dışında FETÖ'nün belirgin olan iki operasyonu daha var; MİT tırları ve 17-25 Aralık kumpası. Kılıçdaroğlu ve partisi bu iki operasyonu da destekledi. Kılıçdaroğlu FETÖ'nün yasadışı ve montajlanmış ses kayıtlarını grup toplantısından defalarca dinletti. MİT Tırları operasyonu üzerinden FETÖ ağzı ile hükümeti DEAŞ'e destek vermekle itham etti. Dahası Kılıçdaroğlu ve partisi bu iki FETÖ operasyonuna bugün bile sahip çıkıyor.
Siyasi ayağın peşine düşmek için bir de 15 Temmuz gecesine bakalım.
FETÖ hangi siyasetçiyi öldürmek için ailesi ile tatil yaptığı otele suikast timi gönderdi? Darbeci hainler hangi siyasetçinin uçağını havada peşine düştü? Ve hangi siyasetçi darbecilerin kontrolü altındaki havalimanından elini kolunu sallayarak çıktı gitti?
Evet, siyasi ayak diyorduk değil mi Sayın Kılıçdaroğlu. Çok uzaklarda aramayın, siyasi ayak burnunuzun dibinde. Ve çok kötü kokuyor!
